-
Menekse
Menekşe Mahallemizde üniversiteye giden bir kızdı Menekşe. Onu hep uzaktan görür ve şirin görüntüsü ve umursamaz tavırlarına karşı bir sempati beslerdim. Erkek kardeşi Tayfun daha liseye gidiyordu ve neredeyse her gün bizdeydi. Menekşe, iç mimarlıkta okuyor, bense Matematik bölümünde okuyordum. Tayfun’un lise derslerine branşım sebebiyle ben daha fazla yardımcı olabiliyordum. Bu sebeple ailelerimiz de yakınlaşmış, karşılıklı gider gelir olmuştuk. Menekşe’nin hiçbir şeyden çekinir yanı yoktu. Sanki hiçbir toplumsal baskıyla karşılaşmamış, çocukluğunu yitirmemişti. İstediği sözü herkesin önünde söylüyor, insanların kızarıp bozarmasına aldırış etmiyordu. Bu cana yakınlığıyla hepimizin gönlünde taht kurmuştu. Ailelerimizin toplandığı bir yerde birden arkamdan yaklaşıyor, omuzlarımı sıkıyor; “Adaleli erkek! Esmer güzeli!” deyiveriyordu. Herkes gülüşüyor, ben kızarıyordum. Onun bu cana…