Bir gün büroda oturmuş yazılması gereken yazılarımı yazıyordum. Kendimi oldukça işime vermişken sekreterim Dilek ikide birde yanıma geliyor, üzerime eğiliyor, masadan kül tablasını alıp sikimin üzerine doğru eğilerek masanın altındaki çöp kutusuna döküyor bu arada sürtünüp oramı buramı okşuyor ve böylece benim dikkatimi dağıtıyordu. Bir ara arkama geçip enseme ıslak bir öpücük kondurunca halinden iyice azmış olduğunu anladım. Konsantrasyonumu kaybetmiş ve kendimi artık işime veremiyordum. Bu durumda yapılacak en iyi şey belliydi. Zaten yarağım da iyice kalkmış pantolonumu zorluyordu. Kapıyı kilitlemesini söyleyince uçar gibi dediğimi yaptı ve gelip hemen kucağıma oturuverdi. Bir anda dudaklarımız birleşmiş dillerimiz birbirine dolanmıştı bile. Bir taraftan öpüşürken bir taraftan da memelerini okşuyor, sıktırıyor, arada da…